- çok acıklı
- heartrending
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
feci — sf., Ar. fecīˁ Acıklı, çok acıklı, yürekler acısı, trajik İkimiz de feci bir akıbete doğru yuvarlanıyoruz. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
fecaat — is., ti, esk., Ar. fecāˁat Çok acıklı, yürekler acısı durum Balkan Harbinin fecaatlerinden sonraki hadiseler de malumunuzdur. E. İ. Benice … Çağatay Osmanlı Sözlük
haile — is., esk., Ar. hāˀile 1) Çok acıklı olay 2) ed. Manzum biçimde yazılmış trajedi … Çağatay Osmanlı Sözlük
içler acısı — sf. Çok acıklı, üzüntü veren, dramatik … Çağatay Osmanlı Sözlük
perde — is., Far. perde 1) Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü Perdeleri nasıl kendi eliyle pencerelere taktığını ... düşündü. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Üzerine bir cismin görüntüsü yansıtılan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
trajik — sf., ği, Fr. tragique 1) Trajedi ile ilgili 2) mec. Çok acıklı, feci … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürekler acısı — sf. Çok acıklı Yaptığı hatadan sonra ümitsiz bir insana benziyor, yürekler acısı fevkalade bir vaziyet alıyordu. H. Z. Uşaklıgil … Çağatay Osmanlı Sözlük
CİĞER-HÛN — f. Ciğeri kanlı. Çok acıklı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DİL-ŞİKAF — f. Yürekleri delen, çok acıklı, dokunaklı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FÂCİA-ENGİZ — Fâcialı. Çok acıklı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ALÂM-I ELİME — Çok acı ve acıklı elemler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük